Herkesin dilinde bir şarkıdır Muz Cumhuriyeti miyiz sözü… Herhalde oraya doğru gidiyoruz.
Nedenini nasılı anlatayım desem, kime anlatır gibi anlatayım bilemedim ki. Ya da anlatmayayım yahu.
Az geriye gidelim mi? Meral Hanım ile AKP yakınlaşmasını konuştuk aylarca. Bu konuşmaların meyvesini topluyor iktidar şimdilerde… Nasıl mı diyeyim? Hele İmamoğlu’nun diploması iptal edildi. Kurunun yanında yaş da yanar misali birkaç kişi daha kurban edildi. Ve soruşturmalar falan derken İmamoğlu tutuklandı. Eee ne oldu?
Dünyanın sonu mu? Değil de… Hani 20 yaş üstü çok iyi bilir bu Balyoz, Ergenekon tutuklamalarını… Sonrasında “Pardon” denilmesini… Hani diyorum bunun gibi olursa ne yapacağız?
Tutuklanma sebebi ne? Yolsuzluk mu? Neymiş… İşleri kendi adamlarına yaptırmış, falan filan… Bir de gizli tanık işi var ki bunları Ergenekon’da falan yaşadık. Sistem aynı, değil mi? Bu sistem kimin sistemi bilin bakalım… Hani ayıklamışlardı ya devletin içinden onların sistemi değil mi?
Şimdi ne olacak? Ekrem Bey üst mahkemeye müracaat edecek ve tutuksuz yargılanmaya başlayacak. Yurtdışı yasağı falan işte… Sonra bu yargılanma yıllarca sürecek ve sonu fış… Yani Cumhurbaşkanı kendine güçlü bir rakip yarattı.
Bu yolsuzluk işine bir bakalım mı? Herkesin bildiği Ankapark, Melih Gökçek hikayesi… Rahmetli Kadir Topbaş’ın 1 liraya satıp milyonlara geri aldığı işler (rakamlar afaki)… Satıştaki raporlardaki diğer belediyelerin yolsuzluklarına gıkı çıkmayanlar şimdi adalet dağıtıyor öyle mi? Nur içinde yat Erbakan… “Hadi oradan, hadi oradan!” derim ben de bu işlere. Yapmayın beyler yapmayın! Akşam çocuğunuzun başını seveceksiniz evde o ellerle nasıl okşayacaksınız onların başını bir düşünün diyorum.
BİR TAŞIN ALTINDAN DA ÇIKMA BE YUSUF BAŞKAN…
Geçtiğimiz hafta aldığım bir basın davetiyesinde Yusuf Başkan’ın adını görünce “Ne alaka?” dedim kendi kendime. Neyse, “Davete icabet sünnettir” edasıyla gittik Sakarya Üniversitesi Kongre Merkezi’ne. Bir de baktım ki köyümün muhtarları, ziraat odası başkanları, çiftçiler falan… Salon hıncahınç dolu.
Mevzu önemli: Baş belası kahverengi kokarca! Eli öpülesi hocalarımız bu beladan çiftçimizi kurtaracak ürünün seri üretimine başlamışlar. Derken sunum başladı… Sahneye çıkan Yusuf Başkan’a teşekkür ediliyor. Kendi kendime “Ne oluyor la?” dedim. Dedim de… Baktım ki neredeyse yok olacak bir çözüm bizim Yusuf Başkan sayesinde var olmuş! Desteklerini hiç esirgememiş, ne gerekiyorsa yapmış. Kendisine aynı zamanda bir çiftçi olarak teşekkür ediyorum.
Drone çekimini unutmadım Yusuf Başkan’ım. Sağlıcakla kalın.
KIRMIZI CANDIR